SÜT SIĞIRCILIĞININ PROBLEMLERİ

Süt sığırcılığında başa çıkılması gereken problemler ve karlılığı artırmak için ne yapmalıyız.

TÜRKİYENİN YENİ SIKINTISI YUMRULU DERİ HASTALIĞI

Lumpy skin disease olarak bilinen yumrulu deri hastalığı artık türkiyenin korkulu rüyası haline geldi.

BESİCİLİĞİN PROBLEMLERİ

Ülkemizde hayvancılık yaygın ancak bilinçsiz ve eğitimsiz çalısmalar ailelerin zor geçinmesine neden oluyor.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

HAYVANLAR DUNYASINDAN İLGİNÇ BİLGİLER

Hayvanlar Dünyasından Çarpıcı Ayrıntılar *Kediler ve köpekler çim yerler (kusmak için) Kurtlar kusmak için ısırgan otu yerler. Arslan yaralandığında ağzına su ve toprak alır, çiğner sonra tükürür. Bir miktar yoğurduktan sonra yaraya sürer. Zira çamur zehiri emer. Peki diğerleri? *Avustralya'da yaşayan gökkuşağı papağanları,yaralarına ulaşamadığı zaman eşlerinin yardımı ile tükrüğünü yaralarına sürerek iyileşmesini sağlarlar.
*Yaralı geğik ve karaca yosuna oturur. (Antibiyotik olduğu için)
*Kurtlar yılan sokmalarında "yılan otu"denilen otu yerler.
*Kedi 100 m yükseklikten sırtüstü atıldığında hemen kuyruğunun yardımıyla ayaklarının üzerine düşecek şekilde döner. 4 ayağını paraşüt gibi açar ve zararsız düşer.100 metreden düşüş ile 32.kattan düşüş arasında fark yoktur.Fakat 7.kattan atılan kedi frenleme sistemine geçemeden düştüğü için zarara uğrar. (usta paraşütçü..)

YABAN ARISI Yaban arısı bir çekirge yakalar, toprakta açtığı bir deliğe götürür ve orada çekirgeyi ölmeyecek şekilde sokarak bayıltır. Bundan sonra yumurtalarını konserve haline getirdiği çekirgenin yanına bırakır.Bundan maksat yumurtadan çıkan yavruların,doğduklarında ihtiyacı olan canlı yemin yavru arılara sağlanmasıdır.Delikten uçup giden ve kısa bir süre sonra ölen yaban arısı yavrularını hiç görmez. *Penguenin kuluçkası ilginçtir.Yumurtasını suya bırakmaz.Donacağı için buza koyamaz.Onun için buzullarda taş toplayıp üzerine yumurtlar.





ZÜRAFALAR Zürafalar haftada ortalama 230 kg bitki yiyor.

Günde 1/ 2 saat uyuyor (5 dakikalık kestirmelerle) Onlar

kestirirken sarıgagalı sığırkakan ikaz eder. Zürafa 3-4 günde bir

su içer. Başını ani kaldırdığında başı dönmez. Zürafa saatte 55

km hız yaparlar. Kenya'nın 8 bölgesinde yaşarlar.


AKREP TANK GİBİ KORUNAKLI Akrep çelik zırhla kaplı korunmuş gerçek bir tanktan farksızdır. İki gün su altında hiç hava almadan kalabilir. 3 yıl boyunca hiçbir şey yemeden hayatta kalabilir. Derin dondurucuda 24 saat kaldıktan sonra bile canlılığını sürdürür. Kaynakwh: Radyasyona dirençlidir. Zehir oranı arttıkça radyasyona direnci de artar. Akrebin zehirinden antinükleer aşı üretilmektedir. Kanı beyazdır. Bu serum atom bombardımanının yol açtığı yaraların kapanıp,hücrelerin yeniden üremelerine imkan sağlıyor. *Som balıkları bulundukları ırmaktan 800 km açıldıkları halde koku alma vasıtasıyla yine eski yerlerine gelip yumurtlayabilmektedirler.

KEÇİ KUYRUĞUNDAN HAVA TAHMİNİ 13 Kasım 1972'de Almanya'nın kuzeyinde kasırga koptu. Tesir alanı 110 bin hektar. Saatte 180 km hız.50 milyon ağaç yerle bir oldu. Ama 37 hayvan ölüsü vardı. Bir gün önce geyikler,dağ keçileri,yaban domuzu kaçışıyormuş.

*Yaban kazları ve ördekler göç ediyorsa, keçiler kuyruklarını bacak arasına kıstırıyorsa, havada bulut yoksa da yağmur beklenir. Kazların sesi yakından gelirse hava iyi olacak demektir. Örümcek şevkle ağ örüyorsa hava güzel olacak demektir.

*Arı iğnesini sokar zehirini aktarır. Ayrıca iğnenin bir daha çıkmamasını sağlayan çengeller var. Kendi ölür ama 24 saat iğne zehir pompalamaya devam eder. İğneyi hemen çıkartmak gerekir.

*Çukurlu çıngıraklı yılanlarda kızıl ötesi dedektör var. Kanser teşhisinden, füzelere, oradan enerji santrallerinin kurulacağa yere, oradan haydutların yakalanmasına kadar bir çok alana bu durum örnek olmuştur. Karınca alt çene avını yakalar,gedik açar,testere gibi kullanır. Alt çenenin yapısından yararlanarak pens yapılmıştır.

KARINCANIN TARAKLI BACAĞI Karıncanın bacağında tarak vardır. Sık kıllardan meydana gelen tarakla antenlerini temizler. Kursaklarında besin taşır. Aç bir arkadaşı ile karşılaştığında kursağını arkadaşına dayar ve besler. Bu olaya trofalazi denir. Dadı karıncalar kraliçe tarafından kendilerine teslim edilen larvaları havalandırır, bakar Gençler çalışır,yaşlılar hoşgörü ile karşılanır. Karıncalarda soğuk havada kullanmak üzere % 10 gliserol vardır. Brezilyanın geniş çayırlarında yaşayan şemsiye karıncalar yuvalarını kurmak için 250 m3 toprak yığarlar Her karınca ömrü boyunca 1 kg toprak taşıyor. Yani kendi ağırlığının 5000 katı. Aynı biçimde bir çalışma ile insan topluluğunun gökdelen yapılması söylenseydi, her birimize 350 ton tuğla taşımak gerekirdi. Karıncalar cemaatçidir. 3-4 m yükseklikte 100 m2 yer kaplayan binalar yapan termitlerde. Termitlerin binaları içinde yollar,hava yolları,besin depoları, melike ve kurtçuklar için özel odalar vardır. Termit(karınca)tepesi çelik bir levha ile ikiye bölündü. Buna rağmen yaşamlarını sürdürdüler. Her iki melike karınca hapsedildi yine iş devam etti ama kraliçe öldürülünce yapı durdu. Avustralyalı Bayan Sidney karıncaların cenaze törenini anlatıyor. Karıncalar ikişer ikişer sıralanarak cesetlerin bulunduğu yere intizamla geldiler. İki karınca ilerledi ve arkadaşlarından birinin cesedini aldı,sonra diğer ikisi ilerledi sonuna kadar hepsi aynı şeyi yapınca,artık karıncalar yürümeye hazırdı. Herkes intizamla ilerlerken tembel olan bazıları cenazeden kaçındı. Bunlara hepsi çullandı,tek mezara attılar,cenaze töreni yapılmadı.

*Karınca alt çene avını yakalar,gedik açar,testere gibi kullanır. Alt çenenin yapısından yararlanarak pens yapılmıştır.

ÇEKİRGENİN 20 KAT ZIPLAMASI Çekirge bir sıçramada vücut boyunun 20 katı mesafe atlar. Bu durum insanın 3 adım atmada 100 metreyi aşması gibidir. Uçurtma kelebeği 140 gramlık kazıklara bağlanıyor. İpi koparıyor. Ancak 150 gramı koparamıyor. Bir atlet bu böceğin kabiliyetine sahip olabilseydi bir çukura devrilmiş 8-9 tonluk bir kamyonu doğrultabilirdi. Uçurtma kelebeği baş kısmındaki geyiklerdekine benzer boynuz gibi antenleriyle herhangi bir şeyi kaldırabilir. Bu gösteriyi insan yapabilseydi bir cambazhanenin sütun başlarına dişleriyle asılmış bir trapez cambazı beline sarılmış 130 arkadaşını tutabilirdi. Bacakları 2,5 mm olan bir pire bir sıçrayışta bir masanın bir tarafından diğer tarafına sıçrayabilir. Bir olimpiyat şampiyonu aynı şekilde bir gösteri yapabilseydi bir sıçrayışta 215 m uzun atlayacak ya da 130 m yüksek sıçrayabilecekti. Yusufçuklar hiçbir yere konmadan 100 km'lik bir yolu katedebilir İzdivaç mevsiminde 15-35 km süratle bataklık üzerinde uçar. Kanadının yarısı kesilse de yine devam eder.

KAFASI KESİLEN TAHTAKURUSU Yusufçuk kanadını saniyede 28 defa,eşek arısı 100 defa kanat çırpar. Kara sinek saniyede 1000 defa kanat çırpar. Harikadır. Hiçbir adale bu kadar süratle işleyemez. Tahta kurusunun kafasını kesiyorlar bir sene daha yaşıyorlar.

*Deve kuşu saatte 120 km hız yapıyor.

*Kırlangıç saatte 171 km hızla uçar.

*Taon denilen sinek türü saniyede 345m yani saatte 1242 km hız yapıyor.Yani fişek hızı.

*Ağaçkakanların gagasında şok absorbe edici süspansiyon sistemi vardır. Bir ağaçkakan yuvasının deliğini kazmak için bıkıp usanmadan 5-6 saat gagasıyla oymacılık yapar. Saniyede 8-10 darbe indirir. Beton kırma makinesi gürültü ile çalışırken onu tutan işçi ellerini koyduğu yere başını koysa,birkaç saniye dursa mucize olur. Gaga ile kafatası arasında süngerimsi doku var. Beton yuva yaptılar onu da deldi. Plastik ağaçlar yaptılar. Ağaçkakan oydu ama yuva yapmadı. Yumurta da bırakmadı. Çünkü plastik ağaç gibi ses çıkaramayınca,dişisini çağıramıyordu. Bugün boksörler hemen emekli olurken ağaçkakan hala devam ediyor.

*Sedefli deniz salyangozunun her bir çizgisi ay gününe karşılık gelir. Spiral şeklinde salyangozun gittikçe büyüyen bölmeleri o kadar çok bölme oluşturur ki nihayet huni şeklini alır. Sayı 31 bölmedir. Her bir iç bölme bir aylık büyümenin dilimine karşılık gelir. Ne kadar bölme varsa o kadar ay yaşı vardır. Ne kadar çizgi varsa o kadar gün geçmiştir. Her bir çizgi geceleyin bir satha çıkış ve gündüz 400 metreye dalışı gösterir. Yani canlı takvimi.

*Renkli mercan kayalıklarında yaşayan balıkların çok müthiş renk değiştirme kabiliyetleri vardır. Kahverengi kayanın altında kahverengi,sarının altında sarı,kırmızı da kırmızı rengi alır.

ET VE OTUN SİNDİRİMİ Böcek yiyen kirpinin sert böceklerin kabuklarını kırabilmesi için sivri kesici dişler ve dikenli elbise verilmiş. Arslan dahi tostoparlak olmuş bir kirpiye bir şey yapamaz. Et yiyen hayvanların bağırsaklarının kısa oluşu ile ot yiyen hayvanların bağırsaklarının uzun oluşu etin kolay otun zor sindirilmesindendir. Sığır otun zor sindirildiğini nereden biliyor?

*Kurtlar arsa sınırlarını idrarları ile belirlerler.

*Atlar salıverilip vahşileşince,beşer altışar bir araya toplanıp gruplar meydana getirir. Gruplar ne kadar karıştırılmaya çalışılırsa çalışılsın reis taifesini seçip ayırıyor. Hatta bir doğum vukua gelirse. yavru tepeler aşacak hale gelene kadar,reisleri kesinlikle kafileyi yerinden kımıldatmıyor. Bir iki hafta tay kuvvetlenince harekete izin veriliyor.

*Pelikan balığı 500-2000 metre derinlik arasında yaşar.Ağzı ve çeneleri çok büyük,vücudu çok incedir. Yakaladığı avları kesesinde toplayarak depo eder. Derin ve karanlık sularda avlanmak zordur da ondan.

*Fener balığı uzunca bir üçgene benzer uç kuyruk geniş bölüm ağızdır. Balığın başında anten ve ışık demeti var. Avlanmak istediğinde anteni yakıyor. Işığa balıklar gelince,ağzına doğru çekince balıklar da içeriye giriyor.

BALIĞIN SUSTALI ÇAKISI Cerrah balığı kendisini düşmanlarından korumak için sustalı çakısı var. Tam kuyruk dibinin iki yanında sert kıkırdak yuvada saklı iki bıçak tehlike zamanı açılarak düşmanı hacamat eder. Dalgıçlar için bile tehlikelidir.

*Kuş sesleri;Bütün kuşların seslerini,hatta ormana giren balta,dozer,grayder seslerini taklit eden kuşlar var. Ardıç kuşu nağmesinde 4 ayrı notayı birden çıkarır. Tarla kuşu saniyede 80 ayrı notanın söylendiği bir hızda 103 değişik melodi çıkarır. Hususi olarak yaratılmış insanlar konuşmaya müsait olan dil,gırtlak,ses telleri,burun ve ağız boşlukları gibi yardımcı uzuvlarla donatıldıkları halde bunların çoğuna sahip olamayan bir bülbülün en mükemmel nameleri çıkarması,papağanın insan sesini taklit etmesi nasıl izah edilir?

*Bütün hayatı birkaç haftadan baret mikroskobik canlı rotatorlar dam üzerindeki kuru curuflarda suyu çekilmiş,tekerlek organı vücut içine alınmış olarak 59 sene kalır. Mumya gibi çok yüksek ve düşük ısı derecelerinde ölmeden muhafaza edilir.

*Kızıldeniz'de bulunan dil balığı kendisine saldıran köpek balığına saldırı esnasında süt gibi sıvı salgılar. Öyle ki kendilerine saldıran köpekbalıkları artık çenelerini kapatamazlar. Zira çeneleri felç olmuştur. Ayrıca bu sıvı deniz kirpileri ve kaya balığını derhal öldürür.

SİVRİSİNEĞİN KAN EMME KAPASİTESİ Kızıldenizdeki dil balığı "pordaksin "dediğimiz sıvı salgılayıp felç ediyor. Balık çenesini kapatamıyor.

*Ateş böceğindede pardoksin var. Dört ateş böceğinin zehiri bir litre suya karıştırılıp,köpek balığına verildiğinde önce onu sarhoş ederek hırpalamakta ve sonunda felç edebilmektedir.(Hani kuvvetliler yaşayıp zayıflar ölüyordu.)

*Siz içi buz dolu 2 tane kamyoneti çekebilir misiniz?Kınkanatlılar familyasından bir böcek kendisinden 143 defa daha ağır oyuncağı çekmiştir.

*Bir sivrisinek bir öğünde kendi ağırlığı kadar kan emebilir. Arı 60000 çiçek ziyaret ettikten sonra bir çay kaşığı kadar bal yapabilecek nektarı toplayabilir.

*Çekirge bir sıçramada vücut boyunun 20 katı mesafeyi kateder. İnsanın 3 adım atmada 100 metreyi aşması gibi..

TEBESSÜM EDEN YÜZLER Hawai adalarında bir örümceğin karnında tebessüm eden yüz şekli var kuşlardan kendini koruyor.

*Eğer yılanların derisi de diğer canlılar gibi olsaydı sürünürken parçalanabilirdi. Kemik gibi sert olsaydı,eğilip bükülemez,dar yerlerden geçemezdi. Temiz bir cam üzerine konulan yılan hiçbir yere gitmeden,sadece olduğu yerde kıvrılabilir. Elsiz ayaksız yılana savunma için Allah dil vermiştir. Bütün omurgalılarda kafatası kemikleri birbirine kaynaşmış olduğu halde yılanda çene kemiği esnek doku eklemlidir. Bu sebeple yılanın ağzı o kadar fazla açılabilir ki kendinden büyük hayvanları da yutabilir. Büyük avı yutarken nefessiz kalacağı için yedek nefes deliği vardır.

*Bir kedinin beyin membranı alınmıştı. Bu deneyden sonra kedi görünüşte normal yaş°°°°° devam ediyordu. Ama bütün iradesi kaybolmuştu. Burnunun dibinden geçen bir sürü fare gözlerinde hiçbir pırıltı meydana getirmedi. Buna mukabil başka bir kedinin beynini olduğu gibi bıraktılar ama omuriliğin bütün sinir düğümcüklerini aldılar. Kedi yaşamaya devam etti. Önüne bir sürü fare gelene dek. Kedinin bütün dikkati farelerde toplandı,kalbi durarak öldü. Çünkü fare kedinin beynine barsak cidarlarının hareket etmesi,bezlerin ifrazat yapması,kalbin çarpması gibi emirler göndermesini unutturmuştu. Her şey yerli yerinde yaratılmış değil mi?
*Plecippus Paykulli kendisine av olarak seçtiği kara sineğe ağını bir yere bağlıyor ve iple kapıp geri geliyor. 1/25.000.000 saniye... Hidrolik mekanizmayla işleyen örümcek ayak kaslarının bu kadar kısa zaman içinde kasılıp genişlemesi dikkat çekicidir

ÖRÜMCEKLERİN DÜNYASI Örümceklerin her türünün kendine has olan bir ağ şekli vardır. Her örümcek hiç öğretilmeden hangi şekilde ağ yapacağını bilir. Ağın ipeksi telcikleri iplik halinde salgılandığı anda havanın etkisiyle katılaşan albüminsi bir proteindir. Bizim gözle görebildiğimiz her iplik aslında birçok iplikçiğin birleşmesinden meydana gelmiştir. Çapı 0,03 mikrondan fazla değildir. Ağı kurar ipin ucunu tutarak pusuda bekler. Ağ kurarak avlanmayı örümceklere hangi usta avcı öğretti. Bazı örümceklerin zehirleri hafifletilerek epilepsi,felç ve erken bunama gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.(Bloke edici özelliği var.)

*Bal arıları çiçeklere uçarken yönlerini cisimlerden yansıyan ışığın açılarını kullanarak bulurlar. Çiçeklerin desenlerini ve şekillerini düşük netliğe sahip hayali fotoğrafik görüntü ile hafızasında tutuyor.

*Arılar eğer kovan içi sıcaksa yumurtalarını soğutmak için kanat çırparlar.Şayet kovanın içi soğuksa yumurtaların etrafına toplanarak onları ısıtır.

*Görememelerine rağmen harika bir şekilde yuva yapan termitler, yuvalarının ısısını,nemini,ışığını mükemmel bir şekilde ayarlarlar. Termitler nemli karanlıklı yuvalarından alınınca hemen ölürler. Termitler zeminin 4 metre aşağısında bir su cetveli kazarak yukarıdaki yuvaya suyun buharlaşmasını temin ederler. Ayrıca yuvanın duvarını öyle ayarlarlar ki,yuvaya giren,çıkan havadan oksijen ve sıcaklığın 30 derece olmasını sağlarlar.
*Porsuk pis sayılmasına rağmen kürkünü temiz tutar, ayrıca yuvasındaki pislikleri uzağa atar.

FARELERİN TEMİZLİK DÜŞKÜNLÜĞÜ Fil hortumunu duş gibi kullanır. Çamur banyosu yapar. Fareler uyanık kaldıkları sürenin yarısında kürklerini dişleri ve ayakları ile sistematik şekilde temizlerler. Kaynakwh: Küçük kuşlar timsahın ağzına girer ve dişlerini temizlerler.

*Günümüz modern uçaklarından F.15 kartala kıyasla F 16 Çekirgeye kıyasla F 4 Fantom uçakları da bir kuşa kıyasla çok hantal ve ağır kalır.Bir sinek manevra açısından bunlardan daha kabiliyetlidir. Halbuki biz akrobosi yapan bir uçak gördüğümüzde ona hayran kalırız. Aynı zamanda dik ve baş aşağı uçuşta pilotlar sıhhi açıdan zorlanmaktadır.. Dikine iniş kalkış yapan Harrier uçakları bu konuda arılara yetişemezler. Ses üstü hıza sahip Konkort uçakları kuşlardaki aerodinamik yapıdan çok uzaktır. Kuşlar akılsız ve şuursuz oldukları halde günümüzde havacıların kol uçuşu olan V nizamını nasıl uyum içinde uçuyorlar.

*Balinalarda kardeşlik ibret vericidir. Yaşlanıp kuvvetten kesilen balina hava temini için bir müddet su düzeyine çıkamayacağını anlayınca karaya vurur. Vurmadan önce kuyruğu ile denize vurarak arkadaşlarından yardım ister. Sinyali alan sürü hep birden ona yardıma koşar. Yakın bir zamanda 280 balina karaya vurmuş 180 tanesi balıkçılar tarafından kurtarılmıştır. En kötüsü sürü liderinin karaya vurmasıdır O zaman hiçbiri kurtarılamamaktadır.

*Bir jet aşağıya inerken aşağıya taşıyıcı sisteme yaptığı baskı 16.500 kg'lık bir ağırlığın hareket eden bir kamyonun üzerine düşmesine benzer bir darbe yapar. Mühendisler kullanılmadığı zaman rahatça bükülebilmesinin yanında şok emicilik sıçrama ve çevikliği sağlama gibi hususiyetleri olan esnek hidrolik diz kapaklarına sahip olan iniş takımları planlamaktadır. Halbuki çekirgede bu en mükemmel şekilde var.

*Güçlü kaslarla donatılmış bir filin sadece hortumu vücudumuzdaki kas sayısının 70 mislidir.(400.000 kas)Fil bu hortumu ile bir ağacı dozer gibi köklemekten,bir toplu iğneyi toplamaya kadar her işi yapabilir. *Fare piresi 3 gün boyunca durmaksızın saatte 600 defa sıçrayabilir Chironomus Plumosa bir dakikada 133.000 kez kanatlarını çırpmaktadır. Hint Sağanağının uçuş hızı saatte 160 km'dir... oksijen :

*Renkli mercan kayalıklarında yaşayan balıkların çok müthiş renk değiştirme kabiliyetleri vardır. Kahverengi kayanın altında kahverengi,sarının altında sarı,kırmızı da kırmızı rengi alır.

MUCİZE KÖPEK 91 METREDEN DÜSMESİNE RAGMEN HAYATTA KALDI

91 metreden denize düştü, ölmedi. Sahile yüzerek çıktı. Ardından da aşırı soğuğa rağmen hayatta kalmayı başardı. Bu mucizevi olaylar İngiltere'deki bir köpeğin başından geçti.

Görüntüler, İnglitere'nin güney kıyılarından... Aşırı soğuk ve azgın sulardan kurtulan Poppy isimli köpek uçurumun altında titreyerek kurtarılmayı bekliyor.Springer cinsi köpeğin kurtulması ise mucizevi bir hikayenin sonucu...Seaford kentinde sahibiyle birlikte gezen Poppy, tam 91 metre yükseklikteki uçurumdan denize düştü ancak ölmedi.Kendi çabalarıyla sahile çıkan 3 yaşındaki köpek Poopy, İngiliz kurtarma ekipleri tarafından kurtarıldı. Battaniyeye sarılarak sahibine teslim edildi.Donma tehlikesi geçiren köpek, ciğerlerinden zarar görse de, yetkililer Poppy'nin tamamen iyileşeceğini söyledi.İngiliz yetkililer bir de uyarı yaptı: "Evcil hayvanlarınızla uçurumların yakınında gezmeyin."
video yu izlemek için
tıklayın
CNN TÜRK

SAHİBİNİN CANINI KURTARAN KAHRAMAN KÖPEK

Kahraman köpek!

Sürek avında yaralı bir domuzun saldırısına uğrayan Emrullah Çil´i köpeği ´sıska´ ölümden kurtardı.

ÇANAKKALE´nin Bayramiç İlçesi´nde, silahsız olarak katıldığı sürek avında yaralı bir domuzun saldırısına uğrayan Emrullah Çil´i (27) köpeği ``sıska'' ölümden kurtardı. Sahibini korumak için boğuştuğu domuzun darbeleri sonucu karnından yaralanan köpek, tedaviye alındı.
Vatan gazetesi

CHENGDU PANDA ÜREME ve ARASTIRMA MERKEZİ

Sichuan eyaletine bağlı Wenchuan şehrinde geçen yıl meydana gelen şiddetli deprem, pandaların önemli bir yuvası olan Wolong Panda Koruma Bölgesi'nde de ciddi hasar yaratmıştı. Depremin ardından koruma bölgesinde yaşayan 63 panda, geçici olarak ülkenin çeşitli bölgelerine yerleştirildi. Aradan geçen bir yıllık sürede bu pandalar, aşamalar halinde Sichuan'daki yuvalarına döndü.

Şiddetli deprem, depremin merkez üssüne 11 kilometre mesafede yer alan Wolong Panda Koruma Merkezi'ne ciddi darbe vururken, pandalara da büyük zarar verdi. Koruma Merkezi Müdürü Zhang Hemin, deprem sırasındaki durumu şöyle anlattı:

"Yer sarsıldığında pandalar çok korkmuştu. Yürümekten bile korkuyorlardı ve birbirlerine sarılarak hiç kımırdamadan durdular. Korku, bu hayvanların psikolojisine çok büyük zarar verdi."

Deprem sırasında bazı pandaların dağdan yuvarlanan kayaların altında kaldığını ve hamile pandaların bazılarında düşük meydana geldiğini söyleyen Zhang, bütün pandaların gözlerinde korku gördüğünü belirtti. Ancak aradan geçen bir yılda uyguladıkları "şefkatli besleme yöntemi"nin önemli sonuç verdiğini kaydeden Zhang, bu yöntem hakkında şunları anlattı:

"Pandalara psikolojik tedavi uyguladık. Personelimizden pandaları sık sık okşamalarını, yere uzanıp pandalarla yakın mesafeden konuşmalarını istedik. Bir yıl süren çabalarımız sonucunda pandalar, yeniden deprem öncesindeki psikolojik düzene girdi."



Wolong'a yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta yer alan Chengdu Panda Üreme ve Araştırma Merkezi'ne depremden sonra Wolong'dan dört panda yerleştirildi. Merkezin görevlilerinden Tan, bu pandalarla merkezdeki diğer pandalar arasında artık fark bulunmadığını anlattı. Pandalar hakkında kendi çocuklarından bahseder gibi konuşan Tan, şunları söyledi:

"Pandalara iyi davranırsanız, onlar da sözünüzü dinler. Hasta olduklarında tedavilerini özel doktorları yapıyor."

Şiddetli deprem, Wolong Panda Koruma Merkezi ile çevresindeki doğal ortama ciddi zarar verdi. Yabani pandaların yaşadıkları alanların yaklaşık yüzde 70'i, özellikle rakımı 2000 ile 2500 metre arasında değişen dağlık bölgelerdeki bambu ormanları yok oldu. Bu durum, pandaların açlık tehdidiyle karşılaşmasına neden oldu. O kritik dönemde pandaların yardımına Chengdu Panda Üreme ve Araştırma Merkezi çalışanları koştu. Merkezin müdürü Zhang Zhihe, buna ilişkin olarak şu bilgileri verdi:

"Merkezimizde yaklaşık 200 dönüm bambu ormanı var. Burası, pandaların yem stoku durumundaydı. Deprem sırasında burada yetişen bambular, pandaların beslenmesinde önemli rol oynadı."
Pandaların yaşamı güvence altına alınırken, yeni yuvalarının inşa edilmesi için de çalışmalar başlatıldı. Yapılan titiz çalışmalardan sonra, yıkılan Wolong Panda Koruma Merkezi'nin eski yerine 10 kilometre uzaklıktaki jeolojik bakımdan güvenli olan ve aynı zamanda pandaların alışık olduğu doğal ortam bulunan bir bölgeye taşınmasına karar verildi. Yaklaşık 1 milyar 400 milyon yuana mal olacak yeni koruma merkezinin inşaatına Temmuz ayında başlanması bekleniyor.

Pandalara yeni yuva kurma çalışmalarına yabancı ülkeler ile uluslararası örgütler de önemli katkı sağlıyor. Chengdu Panda Üreme Merkezi'ne bugüne kadar yabancı ülkelerin hükümetleri, hükümet dışı örgütler, yabancı işletmeler ve bireyler tarafından yapılan bağışlar 12 milyon yuanı buldu.

Deprem nedeniyle kesilen sunni dölleme yoluyla dünyaya gelen pandaların doğal ortama bırakılması çalışmalarının kısa süre içinde yeniden başlatılması da kararlaştırıldı. Çünkü bu çalışma, pandaların kalıtsal özelliklerinin çeşitlendirilerek, türlerinin devamı ettirilmesinde büyük önem taşıyor. Bu çalışmaların iki, üç yıl içinde yeniden başlatılması için öncelikle geniş kapsamlı jeolojik ıslah ve bitki örtüsünü yeniden canlandırma projesinin acilen uygulanması gerektiğini kaydeden Wolong Panda Koruma Merkezi Müdürü Zhang Hemin, ancak böylelikle doğal ortamda yaşayan panda sürülerinin beslenme sorununun çözülebileceğini belirtti. Bu proje kapsamında doğal ortamdaki pandalara daha güvenli bir yaşam alanı sağlamak için yaklaşık 870 köylü ailesinin dağlardan vadi bölgelerine yerleştirileceğini anlatan yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Göç projesini en kısa sürede başlatarak köylü vatandaşları kurulacak yeni toplu yerleşim merkezlerine yerleştireceğiz. Bunun ardından dağlarda bambu ekerek pandaların yaşam alanını genişleteceğiz, aynı zamanda pandaların mevsimsel göçü için güvenli bir koridor oluşturacağız. Bu çalışmaları 2-3 yıl içinde tamamladıktan sonra pandaları doğaya bırakma çalışmalarını başlatmayı planlıyoruz."


CRI online

Çin'de ikiz panda doğdu24 Temmuz 2007 Salı 17:27Pandaların ana vatanı olarak bilinen Çin'de ikiz panda dünyaya geldi.Pandaların ana vatanı olarak bilinen Çin'de ikiz panda dünyaya geldi. Çin'in güneybatısındaki Chengdu Panda Üreme ve Araştırma Merkezi'nde dün ikiz bir pandanın daha doğduğu bildirildi. Çin radyosunun haberine göre böylelikle Çin'de bu yılın başından beri suni dölleme yöntemiyle üçü ikiz olmak üzere toplam sekiz yavru panda doğmuş oldu. Aynı merkezde 6 Temmuz'da da bir ikiz panda dünyaya gelmişti. Çincesi Şiong Mao (Ayı Kedi) olan pandalar 20 yada 30 küsur yıl yaşıyor. Yavruyu 15 yaşındayken sütten kesen pandalar sadece bambu filizi yiyor ve yaşamlarını genelde uyuyarak geçiriyor. Çin bazı yavru pandaları da çeşitli ülkelerin devlet başkanlarına hediye ediyor.

SİGARAYA BAĞIMLI OLMAYAN KALMASIN!!!!!!

Tayvan'da bir yılan sigara tiryakisi oldu.

(Metin Güneş / CNN TÜRK / Londra) -- Po adlı çıngıraklı yılana her sabah düzenli olarak içtiği sigarasını vermeme riskini kimse göze alamıyor.

Çünkü Tayvan’ın Taipei kentinde yaşayan üç yaşındaki bu sürüngen günde bir paket sigara içen sahibi yüzünden nikotin bağımlısı olmuş.

Yılanın 33 yaşındaki sahibi Sho Lau, “O çok evcil bir yılan ve bir gün ona doğru bir sigara izmariti attım. O da izmariti ağzında tutmaktan zevk aldı. Sonra herşey birbirini izledi ve artık hergün bir sigara sabahları bir sigara da gece vakti içiyor. Eğer verecek sigaram kalmamışsa çok gerginleşiyor” dedi.
cnntürk

BİNLERCE ZEBRA ASLANLARIN ALANINA YEM İÇİN KONULDU

Kenya'da 2005'ten beri görülmemiş bir operasyonla, binlerce zebra, aslan ve sırtlanlara olmaları için başka bir bölgeye nakledilmeye başladı.

Soysambu doğal parkında yaşayan zebraları, kuraklığın pençesindeki Amboseli parkına naklederek oradaki doğal dengenin bozulmasını önlemeyi kararlaştıran yetkililer, bu sabah operasyona başladı.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte helikopterler Soysambu parkı üzerinde uçmaya ve zebraları 300 km güneydeki Amboseli bölgesine "kışkışlamaya" başladı. Bir yandan da yakalanabilen zebralar kamyonlara dolduruluyor.

28 Şubata kadar sürecek operasyonla yaklaşık 7 bin zebra Amboseli'ye sevk edilmiş olacak.

Bu operasyonla, etobur avcıların av bulamaz hale geldiği Amboseli'de otçul hayvan sayısı artırılarak, doğal park civarında yaşayan köylülerin hayvan sürülerine aslan ve sırtlanların saldırılarının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Amboseli'de geçen sene kuraklık yüzünden binlerce zebra ve antiloplar telef olunca, etçil yırtıcılar av bulamaz hale düşmüştü. Bir yetkili, "Bu kitlesel hayvan ölümleri, parktaki etçil-otçul dengesini alt üst etti, aslanlar ve sırtlanlar karınlarını doyuramaz hale geldi" dedi ve diğer bölgelerden hayvanların getirilmesiyle, bölgede hayvan nüfusu arasındaki dengenin yeniden sağlanacağını belirtti.

2005 yılında da benzer bir operasyon yapılmış ve 400 kadar fil, Hint okyanusu sahilindeki bölgelerinden ülkenin iç kesimlerine nakledilmeye başlamış, ancak yeni "evlerindeki" kuraklık, fillerin hayatını tehdit edince operasyona son verilmişti.

NE ARADILAR NE BULDULAR. BU İSEDE HAYVANLAR KARISTI.


Kazılardan hayvan kemikleri çıktı!!!!
İtirafçı Aygan'ın ifadeleri üzerine yapılan kazılarda hayvan kemiği bulundu.

Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi, itirafçı Abdülkadir Aygan'ın ifadeleri üzerine gerçekleştirilen kazılarda bulunan 461 kemik parçasının hayvan kemiği olduğunu bildirdi.

İtirafçı Abdülkadir Aygan'ın ifadeleri üzerine Nisan 2009'da Diyarbakır-Hani kara yolunun Karaçalı ve Deveyolu mevkisinde, 1994-1996 yıllarında öldürüldükleri bildirilen Fethi Yıldırım ile Hakkı Kaya'nın cesetlerinin bulunması için yapılan kazılarda çıkan ve Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'ne gönderilen 461 kemik parçasıyla ilgili rapor tamamlandı.

Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan 4 sayfalık rapor, soruşturmanın yürütüldüğü Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.

Raporda, Diyarbakır'da 05 Ocak 1994 tarihinde kaybolan Fethi Yıldırım ile 18 Aralık 1996 tarihinde kaybolan Hakkı Kaya'nın öldürülüp gömüldüğü yer olarak değerlendirilen Diyarbakır-Hani kara yolunun 3. ve 12. kilometrelerinde yapılan kazı çalışmaları sırasında bulunan kemik parçalarının tümünün hayvan kemiği olduğu kaydedildi.

Raporda ayrıca, Yıldırım ve Kaya ailelerinin yaptığı başvuru üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığının kararı uyarınca, Mardinkapı Mezarlığı'ndaki kimsesizlere ait 4 mezardan da alınan numunelerin de incelendiği anlatıldı.

Diyarbakır-Hani kara yolunda 1996-1997 yıllarında bulunup Mardinkapı Mezarlığı'ndaki kimsesizlere ait mezarlara defnedilen 4 cesetten alınan örnekler, Hakkı Kaya'nın oğlu Hakkı Kaya ile kardeşi Ömer Kaya ve Fethi Yıldırım'ın annesi Düre Keskin ve kardeşi Süleyman Yıldırım'dan alınan kan örnekleriyle karşılaştırıldı. Yapılan DNA karşılaştırılmasında, cesetlerin Fethi Yıldırım ve Hakkı Kaya'ya ait olmadığının belirlendiği bildirildi.

Dört ayrı mezardaki cesetlerden alınan örneklerden 3'ünün erkek, birinin de kadına ait olduğu kaydedildi. Erkeklerden ikisinin aynı soydan geldiğinin belirlendiği ifade edildi.
LifeinBursa

HAYVAN SEVERLERDEN BEYKOZ BELEDİYESİNE İSYAN

Beykoz Belediyesi Hayvan Barınağı'nda kısırlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra ormana bırakılan sokak köpeklerinden 15'i zehirlenerek öldürüldü.
Her pazar günü toplu olarak köpeklere yiyecek vermeye gelen Hayvan Hakları Aktivistleri Derneği (HAYVİST) üyeleri korkunç manzara karşısında sinir krizleri geçirdiler.

HAYVANSEVERLER GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Hafta içi nöbetleşe, pazar günleri ise topluca Beykoz Ormanları'na bırakılan köpeklere yiyecek getiren HAYVİST üyeleri, dün de yiyecek getirmek için ormana geldiklerinde köpeklerden 15'inin zehirlenerek öldürülmüş olduklarını gördü. Her birine isimler verdikleri köpeklerin ölülerini gören hayvanseverler korkunç manzara karşısında gözyaşlarına boğuldular.

Havyanseverler ormandaki köpek leşlerini, köpeklerin zehirlenmesinin sorumlusu olarak gördükleri Beykoz Belediyesi binası önüne bıraktılar. Bırakma sırasında hayvanseverlerle belediye görevlileri arasında küçük çapta bir arbede yaşandı.

BİRİLERİ BU KÖPEKLERİ ÖLDÜRMÜŞ
Belediye görevlileri hayvanseverlere karşı " Başkanımız zaten böyle konulara çok hassas. En az sizler kadar üzüntü duyacaktır bunları duyunca. Bizim düşmanımız çok, belki de belediyeyi sevmeyen birileri bu köpekleri öldürmüştür" dediler.

HAYVİST Yönetim Kurulu Başkanı Asude Ustaoğlu konuyla ilgili olarak "Biz böyle mi kültür başkenti olduk. Köpekleri katlederek mi? Bu insanlık dışı birşey. Bakın 4 yavrusu olan anne bir köpeği öldürmüşler. Bu yavrular şimdi ne olacak. Bu yavrunun yalnızca süt ile beslenmesi gerekiyor. Her bir hayvansever köpeklere evinde bakacak, yoksa bu yavrular ölür. Hayvan ölümlerinin sorumlusu tüm belediyelerdir. Sadece Beykoz değil Büyükşehir Belediyesi de bu katliamın sorumlusudur. Biz zaten haftada iki kez gelip bunların karınlarını doyuruyoruz. Bu yavrulara, önce sevgi ile yaklaşan caniler onlara ekmeklerin arasında zehir vermişler" diye konuştu.

BELARUS İLE HAYVAN TİCARET ANTLAŞMASI

ANKARA (A.A)
Bakanlar Kurulu, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Belarus Cumhuriyeti Hükümeti arasında veterinerlik alanında imzalanan işbirliği anlaşmasını onayladı.
İki ülke topraklarına gelen ve giden canlı hayvan ve hayvansal orijinli ürünlerin dolaşımını kolaylaştırmak amacıyla imzalanan anlaşmaya göre, belirlenen şartlara tabi olmak suretiyle taraflar canlı hayvan ve hayvansal orijinli ürünlerin ithalat ve transitine müsaade edecekler.

İki ülke hayvan ve halk sağlığını korumak ve bulaşıcı hayvan hastalıkları ile güvenilir olmayan ürünlerini girişini engellemek yükümlülüğünü paylaşacak.

Canlı hayvan ve hayvansal orijinli ürünlerin ithalatı sırasında ithalatçı ülke ya da transit ülkenin talep ettiği örneği uygun en azından Türkçe, Rusça ve İngilizce dillerinde hazırlanmış bir veterinerlik sağlık sertifikası bulundurulacak.

TRAKYA BÖLGESİ ŞAH KARTALI MERKEZİ

Nesli tükenmekte olan şah kartallarını takibe alan Türkiye ve Bulgaristan'ın uydu takip sistemi taktığı 10 kartaldan 7 tanesi ile irtibat kesildi. Son olarak Mekke yakınlarında sinyalleri kaybolan şah kartalın akibeti merak ediliyor.

Türkiye ve Bulgaristan dünyaca ünlü şah kartallarını korumak için ortak bir proje yürüttü ve 10 şah kartalına uydu takip sistemi taktı. 1 yılda sadece 4 tanesi hayatta kalan şah kartallarından bir tanesi de Suudi Arabistan'ın Mekke kentinde sinyalleri kesti. Yetkililer şah kartalının peşine düştü.

Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği'nin (BSPB) 2009 yılı başında başlattığı Şah Kartalı Koruma projesiyle Bulgaristan'da 8 kuşa, Türkiye'de ise Doğa Derneği ve Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün de katkıları ile 2 kuşa uydu vericisi takıldı

Ancak bu kuşlardan 6 tanesi geçtiğimiz yıl öldü. Uydu ile takip edilen 4 kuştan bir diğeri ise Suudi Arabistan'ın Mekke Kenti yakınlarında sinyal göndermeyi kesti. Kuşların hayatta olup olmadıkları bilinmiyor. Bugün cihaz takılı 3 şah kartalından sinyal alınabiliyor.

TRAKYA BÖLGESİ ŞAH KARTALI MERKEZİ

Geçmiş yıllarda yapılan çalışmalarla birlikte Trakya'da bin kilometrekarelik alanda 19 şah kartal yuvası belirlenmişti. Buna Bulgaristan'da bulunan 17 çifte ait yuva eklendiğinde, Türkiye-Bulgaristan sınırının şah kartal için Avrupa'nın en önemli alanlarından biri olduğu ortaya çıktı.

Yeni Şafak

KAPLANLARIN VAHSETİNİ PARAYLA İZLİYORLAR

Harbin’deki parkta turistler yaklaşık 310 TL karşılığında kaplanların ineği nasıl parçaladığını izliyor.

Kanadalı amatör fotoğrafçı Chris Geddes kamyondan atılan ineği parçalayan beş aç kaplanı görüntülemeyi başardı.

Büyük şok yaşadığını söyleyen Geddes olayı şöyle anlattı: “Bu parkın şöhretini duydum ve otobüse atladım. Kafessiz bölümünde rehberli geziye başladık. Görevliler kaplanlara et atmaya başladı. Sonra üç canlı tavuk ve bir sülün bıraktılar. Otobüstekiler eğleniyor, fotoğraf çekiyordu. Daha sonra büyük bir damperli kamyon alana geldi, canlı bir inek yere atıldı. Bitkin görünüyordu. Kaplanlar yaklaşırken ayağa kalktı ama birkaç saniyede tekrar yerdeydi. Gözlerime inanamadım.”




Hürriyet

ABD ÇİN ARASINDAKİ PANDA

ABD'de doğdular, yıllar sonra anavatanları Çin'e döndüler
ABD'LİLERİN sevgilisi olan pandalar, dün anavatanları Çin'e ulaştı. Tai Shan (Sakin Dağ) adlı erkek panda ile Mei Lan (Güzel Orkide) adlı dişi panda, Washington'dan kargo uçağıyla uğurlandı. Kalkıştan önce pandalar için veda töreni düzenlendi. Törende, hayvanseverler gözyaşlarına hâkim olamadı.

47 milyon yıl önce tavuğa benzeyen bir etoburdu
ABD'DE, 47 milyon önce yaşamış bir dinozorun renklendirilmiş çizimi hazırlandı ve bir tavuğa benzediği ortaya çıktı. Yale Üniversitesi'ndeki ekip Latince adı Anchiornis huxleyi olan hayvanın dört kanatlı bir etobur olduğunu ifade etti. Prof. Plum, "Eğer yaşıyor olsaydı çok çarpıcı bir canlı olacaktı" dedi.

Sıcaklığa duyarlılar, küresel ısınmadan korunacak ilk tür ABD'DE cüce tavşangiller familyasına ait pikaların iklim değişikliği nedeniyle koruma altına alınabileceği açıklandı. ABD'nin batı bölgelerinde dağlık alanlarda yaşayan bu memeli hayvanların yüksek sıcaklığa çok duyarlı oldukları biliniyor. Pikaların koruma altına alınacağı belirtildi.

Hayvanat bahçesinde hal hatır sohbeti: Daha daha nasılsın?
ENDONEZYA'DA ziyaretçilerin hayvanlarla iç içe olabildiği Ulusal Park'ta orangutan, objektiflere böyle yansıdı. Hal hatır sorar gibi bakan orangutan, çocukların ilgi odağı oldu. Bu tür hayvanat bahçeleri, yaygınlaşan doğal çevre-insan etkileşimine vurgu yapan eko-turizmin bir parçası olarak görülüyor.

ARILAR İNSANLARI TANIYOR MU ?

Arıların insan yüzünü, soyutlama yaparak başka şekillerden ayırt edebildiği ortaya çıktı.


Fransa'daki Paul Sabatier Üniversitesi'nden Martin Giurfa'nın yaptığı araştırma, insanların dikey çizgi (burun), iki nokta (gözler), bir yatay çizgi (ağız) gibi farklı unsurları birleştirerek insan yüzünü tanıdığını, arıların da insanlar gibi beyinlerinde bir şekil oluşturmak için dikey çizgi, iki nokta ve yatay çizgiyi bir araya getirebildiğini gösterdi.

2005'te Monash Üniversitesi'nden Adrian Dyer ve ekibinin yaptığı araştırma şekerli su ile "alıştırma yaptırılan" arıların insan yüzlerini tanıdığını ortaya koymuştu. Giurfa, arıların bunu nasıl yaptığını araştırdı.

Bilimadamları Giurfa ve Aurore Avargues-Weber, önce gözler için iki nokta, burun için dikey çizgi, ağız için yatay bir çizginin bulunduğu yüz resimleri kullandı.

Arılara, bu çizgilerin doğru ve yanlış sıralandığı çeşitli resimleri ayırt etmesi için "alıştırma yaptırıldı".

Göz, burun ve ağzın doğru sıralandığı resme konan arılar şekerli su ile ödüllendirildi. Daha sonra arılar, daha önce karşılaşmadıkları yüze benzeyen resimleri de bulabildi, burun ve ağzın farklı yere konduğu fotoğrafları ise "tanıyamadı".

"Journal of Experimental Biology" dergisinde yayımlanan araştırmada, primatlarda var olan ve yüz tanımayı sağlayan beynin "fuziform alanı"na sahip olmasa da arıların yüzleri "tanıyabildiği" vurgulandı.

Bunun arıların, maskesi olmasa da arıcıları tanıdığı anlamına gelmediğine dikkati çeken Martin Giurfa, muhtemelen arıların nektar alabildikleri "garip" çiçeklere konduklarını düşünüyor.

İNSAN KILIKLI GORİL

Bazıları için hayat zor olabiliyor ama bu durum güneşte insan gibi poz vererek dinlenirken fotoğrafı çekilen bu goril yavrusu için geçerli değil.
Altı aylık goril yavrusu Yevanda kollarını başının arkasına koyup sırt üstü uzanmış haliyle adeta “dünya umurumda” değil mesajı veriyor.

Kollarını yaşadığı yerdeki iki ağaç direğe bağlı bezden bir bant üzerinde ustaca dengeleyen yavru goril hamağa uzanmış gibi bir görüntü oluşturdu.

Kanada’nın Calgary Hayvanat Bahçesi’nde yaşayan Yevanda gözde oyuncağı olan pembe battaniye ile yarım saat kadar oynadıktan sonra kısa bir mola verdi.

Yevanda’nın bu pozu hayvanat bahçesini ziyaret eden 66 yaşındaki Nancy Chow tarafından çekildi.

AVUSTURYADA SÖRFCÜLER KÖPEKBALIGININ SALDIRISINA UGRADI


Avustralya’da köpekbalığı saldırısına uğrayan bir sörfçü, yumrukları sayesinde hiç yara almadan kurtuldu.


Queensland eyaletinde bulunan Bundaberg yakınlarındaki bir plajda sörf yapan adam, büyük gri balığın kendisine çarptığını hissedince suya tüm gücüyle yumruk atmaya başladı. Şahitler de sörfçünün çizik bile almadan kurtulduğu olayın hemen öncesinde suyun fokurdadığını gördüklerini söylediler. Uzmanlar hayvanın büyük olasılıkla bir kaplan köpekbalığı olduğunu belirtti.

nethaber.com

PORSUGUN İLGİNÇ YASAMI


Tıknaz gövdeli, keskin tırnaklı, tilki iriliğinde bir memeli. Başındaki siyah-beyaz çizgileriyle kokarcayı andıran Porsuk göründüğü kadar sevimli bir hayvan değil. Porsuklar kobra yılanını kafasindan tutup katir kutur yiyebilen, yilan tarafindan sokulduktan sonra bile devam eden "bal porsugu" isminde bir cinsi de olan inanılmaz bir hayvan. Kısacası boyuna posuna bakip da küçümsememek, sevimliliğine bakıp da okşamamak lazım. Derisi o kadar esnek ki bir tarafından tutulduğunda derisi içinde dönerek ısırabiliyor. Doyma güdüsü olmayan bu hayvan için söylenen başka bir göz korkutucu şey ise, büyüklüğü ve tehlikeliliği farketmeksizin herhangi bir hayvana saldirabilecegi.

Porsuk, arı kovanlarına saldırıp yediği yüzlerce iğneye rağmen hiç bişey olmayan ve pişkince kovandaki tüm balı yiyen, boyundan büyük işlere kalkışan, dost canlısı, zararsız sandığımız aslında çok vahşi bir hayvan.

İşte porsuğun marifetleri...

BU KEDİDE BİR ŞEY VAR

ABD’de bakımevinde ölmek üzere olan hastaları anlayıp, yanlarından ayrılmayan kedinin bildiği vaka sayısı ikiye katlandı. Oscar’ın hikayesi kitap haline getirildi.50 hastayı bildi
- Kedinin bu özelliği 2007’de “New England Journal of Medicine” adlı tıp dergisine konu oldu. Brown Üniversitesi yaşlılık hastalıkları uzmanı David Dosa, beş yıldır çok nadir yanılan Oscar hakkında kitap yazdı. “Oscar’la Viziteye Çıkmak: Sıradan bir kedinin sıra dışı yeteneği” adlı kitapta, Oscar’ın ölmek üzere 50 hastayı doğru tahmin ettiği belirtiliyor.
Hastaya veda ediyor




- Oscar huzur evinde gününü bir odadan diğerine dolaşarak geçiriyor ve ölümüne birkaç saat kalan hastaların dışında kimseye yanaşmıyor. Ölmek üzere olan hastanın odasından dışarı çıkarıldığı zaman ise kapıyı tırmalayarak içeri girmek istiyor. Bir keresinde hemşireler kediyi ölmek üzere olduğunu düşündükleri bir hastanın yatağının üzerine koydu. Ama Oscar odadan çıkarak başka bir hastanın yanına gitti. Oscar’ın yanında durduğu hasta o gece, yanında durmayı reddettiği hasta ise iki gün sonra öldü.
YATAĞINA GİTTİĞİ HASTANIN YAKINLARINI ÇAĞIRIYORLAR!


Beş yaşındaki Oscar hastaların ne zaman öleceği konusunda hastane çalışanlarından bile daha başarılı. Sağlık personeli Oscar’ın bir yatağa uzandığını gördüklerinde hemen hastanın yakınlarına haber veriliyor. Kedinin kanserin kokusunu aldığı tahmin ediliyor.

Radikal